Kapat

HABERLER

Kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ve yargılanmanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.

Kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ve yargılanmanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.

Başvurucular taşınmazların mülkiyetine ilişkin hukuki ihtilaf devam ederken murislerine ve kendilerine tebligat çıkarılmadan taşınmazlara fiili olarak el atıldığı iddiasıyla idare aleyhine mahkemede kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili talebiyle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmıştır. Mahkeme davanın kısmen kabulüyle kamulaştırmasız el atma bedeline hükmetmiştir. Bu karar Yargıtay 5. Hukuk dairesi başvuru konusu taşınmazların davalı idarece kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminin usulüne uygun tebliğ edildiği ve Kamulaştırma kanunu’nun 14.maddesi öngörülen otuz günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı izah edilmiş ve alınan karar bozulmuştur. Nihai karar karşı başvurucular bireysel başvuruda bulunmuştur.
Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasına yönelik incelemede; Başvuru konusu olayda el atılan taşınmazlar tapuda başvurucular adına kayıtlı olduğu ve idare taşınmazların 1988 yılında usulüne uygun olarak kamulaştırılarak belirlenen bedelin hak sahipleri adına bankaya depo edildiğini ileri sürmüş ve esas olarak derece mahkemeleri de buradan hareketle davanın reddine karar vermiştir. Derece mahkemelerince taşınmazların kamulaştırıldığı kabul edilmiş ise de başvurucular kendilerine herhangi bir bedelin ödenmediğini iddia ederken İdare tarafından kamulaştırma bedelinin ödendiği ortaya konulamamış,  kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği ve ödendi ise hangi tarihte ödendiği gerekçeli kararda tartışılarak açıklığa kavuşturulmamıştır. Nihayetinde başvuruya konu davada başvurucular, dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmasına rağmen kendilerine herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek iddialarını somut bir temele dayandırmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda Anayasa’nın 46.maddesinde öngörülen gerçek karşılığın ödendiği hususu başvuruya konu yargılama neticesinde tespit edilemediğinden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilmesi mümkün olmadığından bahisle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaya yönelik yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında 10 yıl 8 ay 23 günlük yargılama süresinin makul olmadığı bu nedenle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Başvuru numarası:2019/5137
Karar tarihi:18.01.2023
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/04/20230404-10.pdf

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23