Başvuruya konu olan olayda, ceza infaz kurumunda bazı tutuklu ve hükümlülerin PKK terör örgütü lideri A.Ö.’ye uygulandığı iddia edilen tecridi protesto etme amacıyla açlık grevine başlamaları sonrası başvurucuların ceza infaz kurumunda açlık grevinde olan yakınlarının sağlık durumlarına dikkat çekmek amacıyla ceza infaz kurumunun önünde oturma eylemi yapmaya başlamışlardır. Kolluk güçleri, kişilerin bulundukları yerden uzaklaşması için ikazlarda bulunmuş topluluktan ikazlara uymayan veya yavaş davrananlar olması nedeniyle boş bir alana TOMA ile tazyikli su sıkmış ve uzaklaşmaları amacıyla bazı kişilere copla müdahalede bulunmuşlardır. 
Başvuru konusu, sorumlu kolluk görevlileri hakkında açılan ceza soruşturmasının sonuçsuz kalmasının ve tam yargı davasının reddedilmesinin başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.  Anayasa mahkemesi, kötü muamele yasağının ihlali açısından yaptığı değerlendirmede başvurucuların ruhsal sorunlarına işaret eden bir rapor sunmadıkları ve kolluk görevlilerinin yaralanmaya sebebiyet vermeyecek şekildeki müdahalelerin kötü muamele iddiası yönünden asgari bir ağırlık derecesine ulaşıp ulaşmadığını belirleme bakımından bir değerlendirme yapılamayacağını belirtmiş ve kötü muamele yasağına ilişkin ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. 
Toplantı ve gösteri yürüyüş düzenleme hakkı açısından yapılan değerlendirmede; olayda kolluk görevlileri gerçekleştirilmek istenen toplantıya Kocaeli valiliğinin yasaklama kararı bulunduğu gerekçesiyle müdahale etmiştir. 5442 sayılı Kanunun 11. Maddesinin C fıkrası uyarınca yasaklama süresi on beş günle sınırlıyken 2911 sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca sadece belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşü en fazla bir ayla sınırlı olmak üzere ertelenebilir. Somut olayda valiliğin “ikinci bir emre kadar” şeklinde belirsiz süreli yasaklama kararı kanuna aykırılık teşkil eder. Toplantıya yönelik müdahale Anayasa m.13’deki kanunilik ölçütünü karşılamamaktadır. Başvurucuların Anayasa m.34’de güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin 6.10.2022 Tarihli ve 2020/34033 Başvuru Numaralı Kararı

Link: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/11/20221104-7.pdf