Kapat

HABERLER

Başvuru; milletvekili olan başvurucu hakkında yargılama yapılarak ceza verilmesinin başvurucunun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını, yaptığı açıklama ve paylaşımlar gerekçe gösterilerek terör örgütünün propagandasını yapma suçundan cezalandırılmasının ise ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddialarına ilişkindir. Başvuruda ayrıca adil yargılanma hakkı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüştür.

Başvuru; milletvekili olan başvurucu hakkında yargılama yapılarak ceza verilmesinin başvurucunun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını, yaptığı açıklama ve paylaşımlar gerekçe gösterilerek terör örgütünün propagandasını yapma suçundan cezalandırılmasının ise ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddialarına ilişkindir. Başvuruda ayrıca adil yargılanma hakkı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüştür.

Başvurucu hakkında milletvekili olarak görev yaptığı dönemde işlediği iddia edilen bazı suçlara ilişkin olarak farklı Cumhuriyet başsavcılıklarınca soruşturmalar yürütülmüştür. Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yasama dokunulmazlığına sahip olan başvurucunun dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle beş ayrı fezleke düzenlenmiş ve TBMM’ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Siyasi çevrelerde ve kamuda milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması hususunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bu yönde değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi sonrası TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 6718 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle Anayasa'ya geçici 20. madde eklenmiştir. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla gözaltına alınmasına karar vermiştir. Başvurucunun ifadesini alan Başsavcılık başvurucuyu tutuklanması talebiyle Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğine sevk etmiştir. Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmasına karar vermiştir.  İddianamede PKK silahlı terör örgütüne ilişkin bazı değerlendirmeler yapıldıktan sonra başvurucu hakkında daha önce düzenlenen beş ayrı fezlekede yer alan olaylar suçlamaya konu edilmiştir. Ayrıca başvurucunun hâlen 26. dönem HDP Şırnak Milletvekili olarak görev yaptığı ancak Anayasa'ya eklenen geçici 20. madde uyarınca iddianameye konu edilen eylemler yönünden yasama dokunulmazlığının kaldırıldığı belirtilmiştir. Yargılamayı yürüten mahkeme, tutukluluk incelemesinde başvurucuyu tahliye etmiştir. Cumhuriyet savcısı bu tahliye kararına itiraz etmiş ve başvurucu, itiraz merciince yeniden tutuklanmıştır. Mahkeme; başvurucunun kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme ve bunların hareketlerine katılma suçundan beraatine, terör örgütünün propagandasını yapma suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûmiyetine, 5442 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen 10 ay hapis cezasının ise ertelenmesine hükmetmiştir. 6/2/2018 tarihinde hakkındaki mahkûmiyet kararının TBMM Genel Kurulunda okunmasıyla başvurucunun milletvekilliği düşmüştür. Daha sonra 7188 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereği, madde metninde belirtilen suçlar bakımından bölge adliye mahkemesi ceza daireleri kararlarının temyiz edilebilmesi mümkün hâle gelmiştir. Başvurucu hakkındaki mahkûmiyet hükmüne esas olan terör örgütünün propagandasını yapma suçu da anılan madde metninde yer almaktadır. Dosya, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtaya gönderilmek üzere Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine göndermiş ve Yargıtay henüz bir karar vermemiştir. Daha önceki başvuruda Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemenin sonucunda yakalama ve gözaltına almanın hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmediği, tutuklamanın hukuki olmadığına ilişkin iddianın bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlandığına ilişkin iddianın ise açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Bir ihlal bulunmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının da açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Başvurucunun aralarında olduğu iki farklı AİHM değerlendirmesinde ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, ifade özgürlüğünün, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ve serbest seçim hakkın ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereği Anayasa Mahkemesi, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi hâlinde başvurunun düşmesine karar verebilir. Eldeki başvuruda yer alan şikâyetler hakkında henüz Anayasa Mahkemesi tarafından bir inceleme yapılmadan AİHM'e yapılan iki ayrı başvuruda ihlal kararı verildiği görülmüştür. Başvurucu, AİHM'in ihlal kararlarına konu başvurusunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla ileri sürdüğünden farklı şikâyetler içerip içermediği konusunda da herhangi bir bilgi sunmamıştır. Dolayısıyla AİHM'in anılan kararları sonrası eldeki başvuruya konu ihlal iddiaları açısından başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşılarak başvurunun düşmesine karar verilmiştir.
Başvuru no: 2017/38747
Karar tarihi: 29.11.2023
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/02/20240214-4.pdf

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23