Başvurucu, Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık mesleğini icra etmekteyken hakkında sahtecilik suçu isnadıyla kamu davası açılmış, sahtecilik suçunu işlediğine kanaat getirerek cezalandırılmasına hükmetmiş ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ankara Barosu, başvurucunun ceza yargılamasına konu eylemi nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatılmış ve iki yıl süreyle meslekten yasaklanmasına karar verilmiştir. Bunun iptali için idarede dava açan başvurucunun davası da reddedilmiştir. İdare Mahkemesinin disiplin cezasının hukuka uygun bulunduğu yönündeki gerekçesini uyuşmazlık konusu disiplin cezasına esas olan olaylara ilişkin yeni bir değerlendirme yapmadan HAGB kararına dayandırdığı ve başvurucuya isnat edilen suçun mahkeme kararı ile sabit olduğunu ifade ettiği belirtilerek  yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemeye gönderilmesine karar verilmesine Anayasa Mahkemesince hükmedilmiştir. 
Başvurucu tarafından HAGB bir hüküm olmaması nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi kararında, yargılamanın yenilenmesi talebinin değerlendirildiği ilk evre olan kabule değer bulunma aşamasında uyuşmazlığın esasını çözümleyecek nitelikte bir karar verilmediğini vurgulayarak bu aşamada medeni hak ve yükümlülüklere dair bir değerlendirme yapılmadığını, uyuşmazlık konusu hakka ilişkin doğrudan belirleyici bir hüküm verilmediğini ifade etmiş ve adil yargılanma hakkı kapsamında incelenemeyeceğini belirterek söz konusu başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğu sonucuna varmıştır. 
Başvuru Numarası: 2020/879
Karar Tarihi: 04/10/2023
Link: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/01/20240109-15.pdf