ASKİ ihale sonucunda bir kısım güvenlik işini bir şirkete devretmiştir. Başvurucu, alt işveren Şirketin çalışanı olarak ASKİ'ye ait işyerinde güvenlik görevlisi sıfatıyla hizmet sözleşmesi uyarınca çalışmaya başlamıştır. ASKİ'nin hizmet sözleşmesini sona erdirmesi nedeniyle başvurucunun iş akdinin feshedildiği belirtilmiş bunun üzerine başvurucu feshin haksız ve geçersiz olduğunu belirterek Şirket ve ASKİ aleyhine işe iade talebiyle dava açmıştır. Dava kabul edilmiş ancak Yargıtay tarafından yapılan incelemede güvenlik hizmetlerinin davalı Şirket tarafından yerine getirilmesine ilişkin davalılar arasındaki sözleşmenin feshinin işletmesel bir karar olduğu, bu fesih sonucunda alt işveren şirkette istihdam fazlalığının kaçınılmaz olduğu belirtilerek İş Kanunu 18. Maddesi “işletmenin işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle işveren işçinin iş sözleşmesinin feshi dâhil olmak üzere işletme, işyeri ve işin düzenlenmesi konusunda işletmesel kararlar alabileceği” gerekçe gösterilmiştir. İlk derece mahkemesi bozma ilamına uyarak davanın reddine karar vermiştir. Başvurucu tarafından kendisiyle birlikte başvuran birçok işçinin davalarının kabul kararının Yargıtayca onanmasına rağmen farklı bir gerekçeyle gerçekleştirilen bu bozmanın eşitlik ilkesi ile adil yargılanma hakkını ihlal ettiği ileri sürülmüştür. 
Anayasa Mahkemesi tarafından derece mahkemelerinin ve Yargıtayın hukuk kurallarını yorumlamasından kaynaklanan içtihat farkının süregelen bir hâl aldığı, başka bir anlatımla kısa sayılamayacak bir zaman diliminde uygulamada birliğin sağlanamadığı durumlarda uygulamadaki tutarsızlıkları ortadan kaldıracak nitelikteki tedbirlerin önemine işaret ederek somut olayda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2017 yılında verdiği kararla gerekçesini ortaya koyarak görüş değiştirdiği işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı hususunda somut olayın özelliğinin araştırılması yönünde bozma kararları verdiği, bu tarihten sonra bu hususu önüne gelen bütün uyuşmazlıklarda göz önünde bulundurduğu saptanarak hukuka güven ilkesini zedeleyecek şekilde bir içtihat farklılığı meydana gelmediği aşikardır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir.
Başvuru Numarası: 2018/35591
Karar Tarihi: 21/9/2023
Link: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/01/20240109-13.pdf