Kapat

HABERLER

Anayasa Mahkemesi’nin 2020/1066 başvuru numaralı ve 01.02.2023 tarihli kararı

Anayasa Mahkemesi’nin 2020/1066 başvuru numaralı ve 01.02.2023 tarihli kararı

Başvuru, tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu 17.02.2012 tarihinde sağ dizinde ağrı, şişlik, kalçada ağrı, topallama ve hareket kısıtlığı şikâyeti ile İzmir Dr. Suat Seren Göğüs hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurmuştur. 27.02.2012 tarihinde gerçekleştirilen ameliyat sonucunda başvurucuya kalça protezi takılmış ve 9.02.2012 tarihinde başvurucu taburcu edilmiştir. Başvurucu ameliyat sonrasında ağrılarının arttığını belirterek İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesine müracaat etmiş 05.02.2013 tarihinde protez reaksiyonu ve sinir hasarı şüphesi ile ameliyat edilmiştir. Ameliyat sonucunda, hatalı uygulandığından bahisle takılan protez çıkarılmış ve son olarak özel bir hastanede sağ kalça protez operasyonu yapılarak tedavi sonuçlandırılmıştır. Başvurucu, Hastane tarafından gerçekleştirilen ilk ameliyatta hizmet kusuru bulunduğundan bahisle idare mahkemesine tam yargı davası açmıştır. Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23.11.2018 tarihli raporda başvurucuya gerçekleştirilen müdahalenin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu ifade edilmiştir. İdare Mahkemesince ATK raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, idarenin bir kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Başvurucunun istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesi istinaf talebinin reddine kesin olarak karar vermiştir. Bu olaylar akabinde başvurucu 02.12.2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
Değerlendirme: Başvurucu hatalı uygulanan protezin düzeltilmesi amacıyla çok fazla harcama yaptığını belirterek maddi ve manevi varlığının korunması, sağlıklı yaşam ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı kapsamında hukuki sorumluluğu ortaya koymak adına adli ve idari yargıda açılacak tazminat davalarının makul derecede dikkatli ve özenli incelenmesi şartının yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda derece mahkemelerinin gerekçeleri, tarafların kanun yoluna başvuru imkanını etkili şekilde kullanabilmesini sağlayacak surette ayrıntılı olarak ortaya konulmalı; ulaşılan sonuçlar yeterli açıklıktaki bilimsel görüş ve raporlar gibi somut, nesnel verilere dayandırılmalıdır. Öte yandan Sağlık personellerinin riskleri mümkünse önleyici değilse asgariye indirici şekilde davranmaları, buna rağmen riskler doğduğunda yapacakları müdahaleyle zarar veya tehlike neticesini mümkün olduğunca ortadan kaldırmaları gerekmektedir. Sonuç olarak idare mahkemesi tarafından, yanlış protez uygulandığına ilişkin başvurucunun iddiaları ile ATK raporunda yer alan protezin hatalı uygulanmasına rağmen hekim takdiri olarak kabul edilmesi şeklinde tespitler arasındaki çelişkilerin giderilmesi yönünde bir gerekçe ortaya konulmamıştır. Bununla birlikte doğru protez tercih edilse bile başvurucunun komplikasyon olarak kabul edilen şikayetlerinin oluşup oluşmayacağı konusunda da bir araştırma yapılmamıştır. Kaldı ki doğru protezin uygulanmasının ardından başvurucunun şikayetlerinin sonlandığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla söz konusu raporu dayanak alan derece mahkemelerinin başvurucunun iddialarını Anayasa’nın 17. maddesinin gerektirdiği özen ve derinlikte incelendiği, kararlarına konuyla ilgili ve yeterli gerekçelere yer verildiği söylenemez. Bu durumda kamu makamlarının başvuru konusu olaydaki pozitif yükümlülüklerini yerini getirmediği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan gerekçelerle, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, 
Kararın bir örneğinin kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir 2. İdare Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE
Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/05/20230503-16.pdf

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23