Kapat

HABERLER

Başvurunun konusu; zorunlu müdafi atandığından sanığın haberdar edilmemesi nedeniyle savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiği iddiası ile ilgilidir.

Başvurunun konusu; zorunlu müdafi atandığından sanığın haberdar edilmemesi nedeniyle savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiği iddiası ile ilgilidir.

Başvurucu; seçilmiş müdafii vefat ettikten sonra kendisine bilgi verilmeden resen avukat görevlendirildiğini, bu avukatın temyiz başvurusunda bulunduğunu ancak bu durumdan karar kesinleştikten sonra haberdar olduğunu, dolayısıyla temyiz aşamasında savunma yapma imkânı tanınmadan dosyasının onandığını ileri sürmüştür.
  Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkı kapsamında incelenmiştir.
  Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, Ceza Dairesi kararının önceki müdafi A.K.nın vefat etmesi üzerine talep edilen ve Baro tarafından atanan yeni müdafi M.B.E.ye tebliğ edildiği, bunun üzerine yeni müdafi tarafından kararın süresinde temyiz edildiği vurgulanmıştır. Ayrıca görüşte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde yeni bir maddi vakıaya veya hukuki nitelemeye yer verilmediği, bu tebliğnamenin temyiz başvurusu yapan müdafi M.B.E.ye tebliğ edildiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
  Somut olayda başvurucunun seçilmiş müdafii istinaf kararının tebliği aşamasında vefat etmiş, Ceza Dairesi de İstanbul Barosu Başkanlığına yazı göndererek başvurucuya yeni bir müdafi atanmasına resen karar vermiştir. Baro tarafından başvurucuya yeni bir müdafi atanmıştır. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesine gönderdiği müzekkere cevabından da anlaşıldığı üzere bu görevlendirme tutuklu olan başvurucuya bildirilmemiştir.
  Mahkemece resen müdafi görevlendirmenin amacı yargılamanın sona erdirilebilmesi için kanuni düzenlemeler uyarınca gerekli şartların karşılanması değildir. Bu görevlendirilmenin amacı, şüphelinin/sanığın savunma haklarını etkili şekilde kullanmasını güvence altına almaktır. Şüphelinin/sanığın hukuki donanıma sahip iddia makamı karşısında dezavantajlı bir konumda bulunmadan etkili bir savunma yapabilmesi müdafinin hukuki yardımından gerçek anlamda yararlanabilmesi ile mümkündür. 
  Somut olayda, yargılamanın tamamında tutuklu bulunan başvurucunun vekâletnameli müdafii vefat ettikten sonra Mahkemece resen müdafi atanması sonrasında bu durumun başvurucuya bildirilmemesi nedeniyle başvurucunun başka bir müdafi seçme hakkı elinden alınmıştır. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere resen atanan müdafi, tutuklu olan başvurucu ile irtibata geçmemiş ve süreç hakkında bilgi alışverişi sağlayacak bir görüşme yapmamıştır. Müdafii, Yüksek Mahkemeye hitaben hazırladığı dilekçeyi maddi olayı en iyi bilen kişi konumundaki sanık ile görüşmeden yazmıştır. Başvurucu,  başka bir avukatın görevlendirildiğinden haberdar olmadığı için bizzat kendisi de temyiz başvurusunda bulunmayarak temyiz sebeplerini sunmamıştır. Bu nedenlerle savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkına uyumlu bir yargılamanın yapılmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
  Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Başvuru Numarası: 2021/38824
Karar Tarihi: 22/11/2023
https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2021/38824

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23